Güzel Dinimiz İslamiyet

Zekât Malları Nelerdir?

Dört çeşit malın zekâtı vardır. Bu mallar; altın ve gümüş, ticaret eşyası, hayvanlar ve toprak mahsûlleridir. Nisap miktarı malı olan kimse zengindir, ihtiyaç eşyası ve kul borçları nisaba katılmaz.

1- Senenin ekseri zamanında, çayırda parasız otlayan dört ayaklı hayvanlar: Yılın yarıdan fazlasında parasız çayırda otlayan hayvanlar, üretmek için, sütü için olursa, bunlara “Saime” hayvan denir. Saime hayvan sayısı, nisap miktarı olduktan bir yıl sonra, zekâtı verilir. Yün için, yük taşımak için binmek için olursa, saime denilmez ve zekât lâzım olmaz. Deve, sığır gibi başka cinsten saime hayvanlar, birbirlerine ve diğer ticaret eşyasına eklenmezler.

Hayvanların Zekât Nisabı: Koyun ve keçi 40 adet olunca, bir tanesi zekât olarak verilir. Sığırın nisabı 30’dur. Manda da sığır gibidir. Devenin nisabı beştir. Beş devesi olan, bir koyun verir. Atın nisabı yoktur. Binmek ve yük için olmayan her at için, bir miskal (4,8 gram) altın verilir.

2- Altın, gümüş ve kâğıt paralar: Altın ile gümüşün oniki ayardan ziyadesi, para olarak kullanılsın, kadınların süsü gibi, helâl olarak kullanılsın, erkeklerin altın yüzük takması gibi, haram olarak kullanılsın, ev, yiyecek, kefen satın almak için saklanılsın, kılıç ve altın diş gibi ihtiyaç eşyası olsalar bile, nisaba katılıp zekâtı verilecektir. Hac, adak ve keffaret için saklanan paraların zekâtı verilir. Çünkü kul borcu değildirler.

Senetli veya iki şahitli olan yahut itiraf olunan alacak, iflas edende ve fakirlerde de olsa nisaba katılır. Ele geçince, geçmiş yılların zekâtı da verilir.

Altın ile gümüşün ağırlığı ve ticaret eşyasının mal oluş kıymeti nisap miktarı olduktan itibaren bir hicri sene (354 gün) elde kalırsa yıl sonunda elde bu- lunanın, kırkta birini ayırıp müslüman fakirlere vermek farzdır. Altının nisabı 20 miskal, yâni 96 gramdır. Gümüşün nisabı da 200 dirhem yâni 672 gramdır.

Kadınların altın ve gümüşten başka diğer süs (ziynet) eşyaları zekata tâbi değildir. Pırlanta, elmas gibi ziynet eşyalarının zekatı verilmez. Şâfi’î’de ise, kadınların altın ve gümüş dahil süs olarak taktıkları ziynetlerin zekatı verilmez. (Hidaye)

Kâğıt paraların; bakır ve her türlü madeni paraların kıymeti 200 dirhem (672 gr.) gümüş veya 20 miskal (96 gr.) altın olduğu zaman bu paranın zekâtını vermek lâzımdır. Ticaret niyeti ile kullanması şart değildir. Kâğıt paraların zekatı, para olarak değil değeri kadar altınla verilir. Kâğıt paraların nisapları, çarşıda bulunan en ucuz altın liranın kıymetiyle hesap edilir. Devletin bastırdığı paralar, şimdi altın karşılığı senetlerdir ve kâğıt parçaları olup, kendi kıymetleri azdır. Nisap miktarı olamaz. Altın karşılığı olan itibari kıymetleri, hükümetler tarafından konmuştur. Her zaman değişmektedir.

3-  Ticaret için alınıp, ticaret için saklanılan (Ticaret eşyası): Eşyanın ticaret niyeti ile satın alınması lâzımdır. Uşur vermesi lâzım gelen topraklardan hasıl olan ve miras olarak ele geçen veya hediye, vasiyet gibi kabul edince mülk olan şeylerde, ticarete niyet edilse de bunlar ticaret malı olmaz. Çünkü ticaret niyeti, alışverişte olur.

Canlı cansız her mal, meselâ yerden, denizden çıkarılmış tuzlar, oksitler, petrol ve benzerleri, ticaret eşyası olurlar. Altın ile gümüş her ne niyetle olursa olsun hep ticaret eşyasıdır.

Ticaret eşyasının zekâtı, altın nisâbına göre verilir. İhtiyaç eşyasından ve kul borçları çıkarıldıktan sonra kalanın kırkta biri (yüzde ikibuçuk) zekât olarak verilir.

4-  Toprak mahsülleri: Yağmur suyu veya nehir suyu ile sulanan toprak mahsullerinin zekâtına “Uşur” denir. Uşur vermek, Kur’ân-ı kerîmde, En’âm sûresinin 141. âyetinde emr edilmiş, onda birinin verilmesi de Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” tarafından bildirilmiştir.

Uşur, mahsûlün onda biridir. Kul borcu olan, borcunu düşmez. Uşrunu tam verir.

Her sebze ve meyve, az olsun, çok olsun, mahsül topraktan alındığı zaman, onda birini veya kıymeti kadar altını veya gümüşü, müslüman fakirlere vermek farzdır. Hayvan gücü ile veya dolap, motor ile sulanan yerdeki mahsül elde edilince, yirmide biri verilir. İster onda biri, ister yirmide biri olsun, hayvan, tohum, alet, gübre, ilaç ve işçi masraflarını düşmeden evvel, vermek lâzımdır.

Bir sa’dan (1 sâ=3,5 kg) fazla mahsülün, toprağın sahibi çocuk, deli, köle olsa da, uşru verilir. Ne kadar olursa olsun, ev bahçesindeki meyve ve sebzeler için ve odun, ot ve saman için uşur verilmez. Balın (fenni tesisat yapılsa dahi), pamuğun, çayın, tütünün, dağdaki ağaç meyvelerinin, meselâ zeytinlerin, üzümlerin onda biri, uşur verilir. Zift, petrol ve tuz için uşur yoktur.

Uşru verilmeyen mahsülü yemek haramdır. Yedikten sonra da uşrunu vermek lâzımdır.

Bizimle iletişim geçin.

İletişim

Hanımlara Rehber Bilgiler

     Görüş ve önerileriniz bizim için değerlidir! Amacımız size her zaman daha iyi hizmet verebilmektir.

     Bizimle paylaşmak istediğiniz görüş, öneri ya da şikayetiniz varsa ilgili "İletişim Formu"nu doldurarak bize iletebilirsiniz. Bildiriminizi en kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.

Takip Edin!

Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilir ve e-posta yolu ile iletişime geçebilirsiniz.

İletişim Formu