Güzel Dinimiz İslamiyet

Nesibe Hâtun “radıyallahü anhâ”

Her mücâhidin en az dört müşrikle çarpıştığı Uhud Gazâsında harp iyice şiddetlenmişti. Bu ölüm-kalım mücadelesinde bir ara Allah’ın arslanı Ali “kerremallahü vecheh”, Efendimizi göremez oldu. Bir taraftan dövüşürken, bir taraftan da O’nu arıyor ve düşünüyordu:

“O, kahramanların en üstünüdür. Düşman karşısından çekilmesi imkânsız. Acaba söz dinlemediğimiz için Allahü teâlâ gadaba gelip de Resûlullahı göğe mi kaldırdı!..”

Hazret-i Ali de uzağa düşmüşken, Resûlullah’a yeni bir hücum daha oldu.

İki atlı kuduz kâfir, Resûlullah efendimize çok tehlikeli bir şekilde saldırdılar. Ancak o ân Nesibe binti Kâ’b birden ortaya çıktı ve saldırganlardan birine indirdiği bir kılıç darbesi ile bacağını kopararak canını Cehenneme yolladı. Nesibe Hâtun’un saldırganı tepelemesi, Allah’ın Resûlünü ziyadesi ile memnun etti. Diğer melûna da hamle yaptıysa da, düşman çift zırhlı olduğundan bu müthiş kılıç darbesinden hafif yarayla sıyrıldı. Ve ânında kahraman mücâhideye amansız bir kılıç indirdi. Hazret-i Nesibe’nin sağ omzundan taraf göğsü yukarıdan aşağıya doğru ikiye ayrıldı...

Bütün bunların hepsi gâyet kısa bir zamanda oldu. İşte bu kahraman kadının kazandırdığı bu çok kıymetli zamanda, Hazret-i Ali tekrar Efendimizin, düşman karşısındaki mücadelesini ve maruz kaldığı tehlikeyi görerek o tarafa atıldı; âdetâ uçtu. Bir kartal gibi, bir kaplan gibi. O dakika kâfirin kılıcını Hazret-i Nesibe radıyallahü anhânın omzundan çekip yeniden Resûlullah’a saldıracağı ândı. Peygamberimiz, cesur kadının oğlunu görür görmez seslendiler:

- Yâ Abdullah! Vâlidene yetiş!

Ama Allah’ın arslanı Hazret-i Ali, kâfire öyle bir vuruş vurdu ki, darbeye çift zırh falan kâr etmedi ve zâlimin leşi külçe gibi yere yığıldı. Hazret-i Abdullah’a yapacak iş kalmamıştı.

Peygamberimiz, kendisini yiğitçe müdafaa eden ve tehlikenin savuşturulması için çok değerli bir ânı onüç yara alma pahasına canını ortaya koyarak kazandıran mübârek mücâhidenin ikiye ayrılmış omzunu mübârek elleri ile sığadılar. Ve buyurdular ki:

- Ey Ümmü Emâre! Senin bu katlandığına kim katlanır?

Sevgili Peygamberimizin bir mu’cizesi eseri omuz derhâl iyileşti. O, muhakkak bir ölümden dönmüştü; ama şehîdlikten de... Bu sebeple Nesibe Annemiz, hasretten kavruldular:

- Yâ Resûlallah! Ayaklarının dibinde şehîd olma şerefine bana niçin müsâade etmediniz?

Dehşetli bir harp manzarası, canhıraş bir müdafaa ânı, tüyler ürperten bir kılıç yarası ve kalbdeki yüce arzu. Bu ihlâs dolu yalvarış karşısında Efendimiz fedâkâr kadını en yüksek mükâfatla şereflendirdiler:

- Yâ Rabbî! Nesibe ve aile efrâdını Cennette yanımdan ayırma...

Nesibe binti Kâ’b radıyallahü anhânın birçok erkekten daha yiğit bir kadın olduğunu herkes gördü ve bunu teslim etti.

Bizimle iletişim geçin.

İletişim

Hanımlara Rehber Bilgiler

     Görüş ve önerileriniz bizim için değerlidir! Amacımız size her zaman daha iyi hizmet verebilmektir.

     Bizimle paylaşmak istediğiniz görüş, öneri ya da şikayetiniz varsa ilgili "İletişim Formu"nu doldurarak bize iletebilirsiniz. Bildiriminizi en kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.

Takip Edin!

Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilir ve e-posta yolu ile iletişime geçebilirsiniz.

İletişim Formu