Bilindiği gibi Mûsâ aleyhisselâmın davetini kabul etmeyen Firavun’u, Cenâb-ı Hak Kızıldenizin suyunda boğarak cezalandırmıştı. Yûnus sûresinin 92. âyetinde meâlen, (Bugün senin gark olan, boğulan cesedine kurtuluş vereceğim. Tâ ki, senden geridekilere ibret olasın. Ve şüphe yok ki, insanlardan birçokları bizim âyetlerimizden elbette gafildirler) buyruldu.

Cesedin bulunduğu yer, Firavun’un garkolduğu yer olan Kızıldeniz’in kenarındaki Cebelein mevkiidir. İngiliz araştırma ekibi, cesedi kumlar arasında bulmuş ve ülkelerine götürmüşlerdir. İlim adamlarının tesbitine göre, bu ceset 3.000 yıllıktır ve Firavun da 3.000 yıl evvel yaşamıştır. Ayrıca 1144 yılında vefat eden Zemahşeri, bu âyet-i kerîmeyi tefsir ederken: (Seni, deniz kenarında bir köşeye, atacağız... Cesedini tam, noksansız ve bozulmamış hâlde, çıplak ve elbisesiz olarak, senden asırlar sonra geleceklere bir ibret olmak üzere koruyacağız) demiştir.

Nükte: Bir cesedin 3.000 yıl muhafaza edilmesi, mukaddes kitabımızın sahibi olan Rabbimizin kudretidir.