Güzel Dinimiz İslamiyet

KUL HAKKI

Müslümanın vazifelerinden biri de, kul hakkını gözetmektir. Kul hakkının en mühimi hoca ve ana-baba hakkıdır. Tatlı dil ile, güler yüzle, yardımlarına koşmakla, onların gönüllerini kazanmağa çalışmalıdır. Sonra komşu hakkı, karı-koca hakkı, hükümet hakkı, arkadaş hakkı gelir.

Kimseye yalan söylememeli, hile yapmamalı, ölçü âletlerini doğru kullanmalı, işçinin ücretini, alın teri kurumadan ödemelidir. Borç ödememek, bindiği vasıtanın, otobüs ve benzerlerinin ücretlerini vermemek hiyanet olur.

Üzerinde kul hakkı bulunan kimsenin ibâdetlerini Allahü teâlâ kabul etmez. Cennete giremez. Kâfirin hakkından kurtulmak, müslümanın hakkından kurtulmaktan daha zordur. Onun için kâfir ve müslüman farkı düşünmeden, herkese iyilik yapmalı, kötülük edenlere kötülükle karşılık vermemelidir.

Bir kimsenin, başkasına zarar vermesi, malını çalması ve yemesi, iftira etmesi, dövmesi, sövmesi, yaralaması, ücretsiz olarak birinin çocuğuna iş gördürmesi, alay etmesi, gıybetini yapması kalbini kırması, eli ve dili ile eziyet etmesi kul haklarındandır.

Bu haklardan kurtulmak için, hak sahiplerinin haklarını ödemek lâzımdır. Bunun için de, hak sahibi ile helâllaşmalı, ona iyilik ve dua etmelidir. Hak sahibi ölmüş ise, çocuklarına, varislerine verip ödemelidir. Onlara iyilik yapmalıdır. Varisleri bilinmiyorsa, o miktar parayı fakirlere sadaka verip sevabını hak sahibine niyet etmelidir.

Bir kimseden haksız olarak alınan bir kuruşu, sahibine geri vermek, yüzlerce lira sadaka vermekten kat kat daha sevaptır. Bir kimse peygamberlerin yaptığı ibâdetleri yapsa, fakat üzerinde başkasının bir kuruş hakkı bulunsa, bu bir kuruşu ödemedikçe Cennete giremez.

Peygamber efendimiz Veda hutbesinde buyurdu ki: (Bilin ki, Allahü teâlâ dünyada yaptığınız her şeyin hesabını soracaktır.) Müslüman demek, âhiret gününe, hesap gününe hazırlanan insan demektir. Her mü’min hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çekmelidir. Kul hakkı, şefaatle değil, hesapla kapanır. Hepimiz için en korkulacak hesap bu haktır.

Kıyâmet günü hak sahipleri, haklarını mutlaka alacaktır. Hattâ boynuzsuz koç, boynuzlu koçtan vurma hakkını alır. Dünyada hak sahibine hakkı ödenmezse veya hakkını helâl etmezse, âhirette iyilikleri alınıp hakkı olana verilir.

Sevgili Peygamberimiz buyurdu ki: (Bir kimse, din kardeşinin ırzına veya malına saldırırsa, malın, paranın geçmez olduğu gün gelmeden önce, onunla helâllaşsın, iyi amelleri varsa, hakkı ödeninceye kadar bu amellerinden alınır. İyi amelleri yoksa, hak sahibinin günâhları buna yükletilir.)

Bir gün, Resûlullah efendimiz Eshâbına buyurdu ki:

- Müflis kimdir, biliyor musunuz?

Eshâb-ı kirâm da:

-  Bizim bildiğimiz müflis, parası, malı olmayan kimsedir, dediler.

-  Ümmetimden müflis şu kimsedir ki, kıyâmet günü namazları ile, oruçları ile ve zekâtları ile gelir. Fakat, kimisine sövmüştür, kiminin malını almıştır. Kiminin kanını akıtmıştır. Kimini dövmüştür. Hepsine bunun sevaplarından verilir. Haklarını ödemeden önce sevapları biterse, hak sahiblerinin günâhları alınarak buna yüklenir. Sonra Cehenneme atılır) buyurdu.

 

Bizimle iletişim geçin.

İletişim

Hanımlara Rehber Bilgiler

     Görüş ve önerileriniz bizim için değerlidir! Amacımız size her zaman daha iyi hizmet verebilmektir.

     Bizimle paylaşmak istediğiniz görüş, öneri ya da şikayetiniz varsa ilgili "İletişim Formu"nu doldurarak bize iletebilirsiniz. Bildiriminizi en kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.

Takip Edin!

Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilir ve e-posta yolu ile iletişime geçebilirsiniz.

İletişim Formu