Güzel Dinimiz İslamiyet

Evlâdın Ana Baba Üzerindeki Hakları

Ana ve babanın, çocuk üzerinde hakları olduğu gibi, evlâdın da onlar üzerinde hakları vardır:

1-  İleride, çocuk annesiyle kötülenmemesi için, evlâdına anne olacak kızı, iyi yerden seçmelidir. Sonradan insanlar, çocuğa annesinin soyu ve hayatı hakkında sitem etmesinler, dokunaklı söz söylemesinler. Saliha olmasına dikkat etmelidir!

2-  Çocuğa iyi isim koymalıdır! Resûlullah efendimizin isimlerinden vermeğe gayret etmelidir. Ahmed, Muhammed, Mahmûd gibi Peygamber efendimizin isimlerini koymalıdır!

Allahü teâlâ, (Habibimin isminde olan müslümana azap etmeye hayâ ederim) buyurdu. Resûlü de, (Üç oğlu olup da, birine benim adımı vermeyen, cahillik etmiş olur) buyurdu. [Taberânî]

Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki: (Çocuğa güzel bir ad koymak, evladın baba üzerindeki haklarındandır.) [Beyheki]

3-  Çocuğuna Kur’ân-ı kerîm öğretmelidir. Çünkü Kur’ân-ı kerîmin ve Kur’ân-ı kerîm okuyanların fazileti çoktur. Kur’ân ehli, Allahü teâlânın seçkin kullarıdır.

4-  Çocuğu güzel terbiye etmelidir! Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

(Çocuğu güzel terbiye, evladın babasındaki haklarındandır.) [Beyheki]

(Evladınıza ikram edin, onları edepli, terbiyeli yetiştirin!) [İbni Mâce]

(Çocuğu terbiye etmek torunlara sadaka vermekten daha sevaptır.)[Tirmizî]

5-  Çocuğa karşı şefkatli davranmalıdır! Peygamber efendimiz aleyhisselâm, torununu öperken biri görüp, (Yâ Resûlallah, benim on çocuğum var, hiç birini öpmem) dedi. Ona, (Merhamet etmeyen merhamet bulamaz) buyurdu. [Buhârî]

Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

(Çocuklarınızı çok öpün, her öpmenizde Cennetteki dereceniz yükselir.)[Buhârî]

(Çocuk kokusu Cennet kokusudur.) [Taberânî]

6-  Çocuklara beddua etmemelidir. İbni Mübârek hazretleri, çocuğunu şikayet edene, (Çocuğa beddua ettin mi?) dedi. O da, evet deyince, (Çocuğun ahlâkını sen bozdun) buyurdu.

7-  Çocuklara iyilik etmelidir! Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

(Evladınıza ikram edin, ana-babanın sizde hakkı olduğu gibi, evladınızın da sizde hakkı vardır.) [Taberânî]

8-  Çocuğunu helâl lokma ile beslemeli, büyütmelidir. Haram gıdanın etkisi çocuğun özüne işler, çocukta uygunsuz işlerin meydana gelmesine sebep olur. Hadîs-i şerîfte, (Yiyip içtikleriniz helâl, temiz olsun! Çocuklarınız, bunlardan hasıl olur) buyuruldu. [Rıyâd-un-nâsıhîn]

9-  Babanın, çocuklarına ilim, edep ve sanat öğretmesi farzdır. Cahillik ve sapıklıktan kurtarmalıdır. Dünya ve âhirette kurtuluş ilimledir.

Önce, Kur’ân-ı kerîm okumasını öğretmelidir. Çünkü Kur’ân-ı kerîm okuyanların fazileti çoktur. Kur’ân ehli, Allahü teâlânın seçkin kullarıdır.

Sonra îmânın ve İslâm’ın şartlarını öğretmelidir. Yedi yaşından itibaren namaz kılmaya alıştırmalıdır! Böylece bedeni namaza alışır. Küçük yaştaki alışkanlıkları ve ibâdetleri devam eder. Bir hadîs-i şerîfte, (On yaşındaki çocuk namaz kılmazsa, döverek kıldırınız) buyuruldu.

Çocuğu, din bilgilerini öğrendikten sonra, okula göndermeli, lise ve üniversite tahsili yaptırmalıdır. Dinini öğrenmeden mektebe gönderilirse, artık bunları öğrenecek vakit bulamaz. Din düşmanlarının tuzaklarına düşüp, onların yalanlarına aldanır. Dinsiz ve İslâm ahlâkından mahrum olarak yetişir. Dünya ve âhirette felaketlere sürüklenir. Millete zararlı olur. Kendine ve başkasına yapacağı kötülüklerin günâhları, ana-babasına da yazılır. Çocuğunu, din bilgilerini öğretmeden önce, kâfir ve Hıristiyanların mekteplerine göndermenin büyük zararları, İrşâd-ül-hiyârâ kitabında yazılıdır.

Eğer bu olmazsa, bir san’ata göndermeli. Çünkü san’at, fakirlikten emniyettir. Ne kadar zengin olsa da, çocuğuna bir san’at, bir iş öğretmelidir. Bir gün işine yarar. Dünya malı, kalıcı değildir. Çünkü bir mesleği olmaz ve kendini, dünya ni’metlerini elde etmeye gücü yeter bulamazsa, boş ve işsiz oturması tabiidir.

İslâm âlimleri diyor ki: Bir kimse çalışmayıp oturuyorsa, üç sebepden birisi onda vardır: Yâ zâhiddir, dünyaya düşkün değildir. Veya tembeldir, çalışmağa üşeniyor. Yahut da, kibirlidir, çalışmayı ve çalışanları küçümsüyor. Tembellikten çalışmayan, az zaman sonra dilenciliğe düşer. Kibir edip çalışmayan bir müddet sonra hırsızlığa müptelâ olur. Helâl kazanç yollarından biriyle meşgul olursa, bu âfetlerden kurtulur.

Bir kimsenin üç çocuğu varsa, elinden geliyorsa, üçünü de ilimle meşgul etmelidir. Bu olmazsa, birini, muhakkak ilim ehli yapıp, diğer ikisini de din için lüzumlu itikâd, farz, vâcib, ahlâk ve diğer ilmihâl bilgilerini öğrettikten sonra bir işe, bir san’ata vermeli, yahut ticaret, ziraat ve benzeri gibi işlerle meşgul etmelidir. Kötü insanlarla, bozuk arkadaşlarla beraber bulunmasına mâni olmalıdır. Kötü iş ve kötü arkadaş felâkettir. Küçük yaşta üzerinde durup, iyi olmasına çalışmalı, âlimlerin, salihlerin, velilerin sohbetine götürmeli, Hakkın sevgili kullarından, ona dua ve yardım istemelidir. Çocuğunu ilimsiz ve edepsiz bırakırsa, kötü arkadaşlardan da korumazsa, ondan gördüğü kötülüklere kızmamalı, kendine kızmalıdır.

10-  Çocuk akıl baliğ olup onu evlendirdikten sonra, hadîs-i şerîfte bildirildiği gibi, kendisine şöyle demelidir:

(Evladım, seni terbiye ettim. Okutup, evlendirdim. Dünyada bir felakete, âhirette azaba uğramaktan Allahü teâlâya sığınırım. Aklını başına topla, buna göre çalış!) [İbni Hibbân]

11-  Ahnef bin Kays hazretleri buyurdu ki:

(Çocuklar için zorluklara katlanmalı, onların ayakları altında yumuşak yer, başları üstünde gölge olmalıyız! Onlara sert davranmayalım ki bizden uzaklaşmasınlar. Bizden usanıp ölümümüzü beklemesinler. Uygun isteklerini yerine getirmeli, hiddetlenirlerse teskine çalışmalıyız!)

12- Çocuklar arasında adalete riayet etmelidir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

(Hediye verirken çocuklarınız arasında eşitliğe riayet ediniz!) [Taberânî]

13-  Fudayl bin Iyad hazretleri buyurdu ki:

(Ana-babasına iyilik eden, akrabasını ziyaret eden, din kardeşine ikramda bulunan, çoluğu çocuğu ve hizmetçisi ile iyi geçinen, dinini koruyan, malını iyi yerlerde harcayan, dilini tutan, gözünü haramlardan koruyan, fuzuli işlerden uzak duran ve Rabbine ibâdet eden mürüvvet ehlidir.)

14-  Baba, yapmayacağını zannettiği emri çocuğuna söylememelidir. Söyleyip de onu itaatsizliğe sürüklememelidir. Salih zâtın biri, oğlundan hiçbir şey istemezdi. Sebebi sorulunca, (Bir şey istediğim zaman, oğlumun bana karşı gelmesinden korkarım. Karşı gelince, Cehenneme müstahak olur. Ben de oğlumun ateşte yanmasına razı olamam) buyurdu. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

(Şunlar, saâdet alametidir: Saliha hanım, itaat eden çocuklar, salih arkadaş.) [Hâkim]

 

Bizimle iletişim geçin.

İletişim

Hanımlara Rehber Bilgiler

     Görüş ve önerileriniz bizim için değerlidir! Amacımız size her zaman daha iyi hizmet verebilmektir.

     Bizimle paylaşmak istediğiniz görüş, öneri ya da şikayetiniz varsa ilgili "İletişim Formu"nu doldurarak bize iletebilirsiniz. Bildiriminizi en kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.

Takip Edin!

Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilir ve e-posta yolu ile iletişime geçebilirsiniz.

İletişim Formu