Güzel Dinimiz İslamiyet

4- ZEKÂT VERMEK

İslâmın beş temel şartından dördüncüsü, zekât vermektir. Hicretin ikinci senesinde Ramazan ayında farz oldu. Zekât, mal ile yapılan bir ibâdettir.

Zekât; her müslümanın tam mülkü olan nisâb miktarındaki Zekât malının, belli zamanda, belli miktarını, zekât niyyeti ile ayırıp, emr edilen müslümanlara vermekdir.

Tam mülk; helâl yoldan gelip, kullanması mümkün ve helâl olan öz malı demekdir. Vakıf malı, kimsenin mülkü değildir. Gasb, sirkat, rüşvet, kumar, alkollü içki satışının semeni (bedeli) ve fâsid olarak satın aldığı mal gibi, harâm malı kendi helâl malı ile veya çeşitli kimselerden aldığı harâm malları birbirleri ile karışdırmamış ise, bu harâm mallar, mülkü olmaz. Kullanması, nafaka yapması helâl olmaz. Bunlarla câmi ve başka hayırlar yapamaz. Bunların zekâtını vermesi farz olmaz. Yâni, zekât nisâbının hesâbına katılmazlar. Sâhibleri veya vârisleri belli ise, kendilerine geri vermesi farzdır. Belli değil ise, hepsini sadaka olarak fakîrlere dağıtır ise de, sonra sahibi çıkıp, tazminini isterse, tazmin eder. Sâhiblerini buluncıya kadar dayanamayıp bozulacak malı, kendi kullanıp, sonra tazmin etmesi, yâni benzerini, benzeri yoksa kıymetini ödemesi câiz olur.

Zekât, temizlik, büyüme ve artma mânâlarına gelir. Müslümanların mallarını ve canlarını, maddî ve manevî kirlerden temizleyen, verimsizlikten, hoşnutsuzluklardan koruyan bir ibâdettir. Zekâtını hakkıyla veren bir müslüman mutludur. Allahü teâlânın emri olan zekât borcunu yerine getiren zengin, hem Rabbine karşı kulluk yapmış ve hem de insanlara iyilik etmiş olur. Bu ibâdet onu gayretli, çalışkan, sağlam iradeli bir hâle sokar. Malında, kazancında bereket, evinde, ailesinde huzur, sıhhat ve muhabbet gibi nice üstün hâller hasıl olmasına sebep olur.

Allahü teâlâ, Bekara sûresi 110. âyet-i kerîmesi başında meâlen, (Namazı dosdoğru kılınız ve zekât veriniz) buyurmaktadır. Sevgili Peygamberimiz de, (Mallarınızı zekât ile koruyunuz, hastalıklarınızı sadaka ile tedavi ediniz. Belâ dalgasını dua ve niyaz ile karşılayınız) buyurdu.

Mâlu mülke olma mağrûr, deme var mı ben gibi!

Bir muhâlif yel eser, savurur harman gibi.

Bizimle iletişim geçin.

İletişim

Hanımlara Rehber Bilgiler

     Görüş ve önerileriniz bizim için değerlidir! Amacımız size her zaman daha iyi hizmet verebilmektir.

     Bizimle paylaşmak istediğiniz görüş, öneri ya da şikayetiniz varsa ilgili "İletişim Formu"nu doldurarak bize iletebilirsiniz. Bildiriminizi en kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.

Takip Edin!

Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilir ve e-posta yolu ile iletişime geçebilirsiniz.

İletişim Formu